YouTube, yayınladığı yeni topluluk yönergeleri raporuyla ilk kez videoların hangi sebeple silindiğini analitik verilerle açıkladı. Silinen videolar için yapılan itirazlar neticesinde, videoların bir kısmı platforma yeniden yüklendi. İçerik üreticilerini oldukça sevindiren bu güncelleme, aynı zamanda süreci şeffaflaştırmayı hedefliyor.
Şüphesiz ki YouTube’da içerik üreticilerinin en çok keyfini kaçıran olayların başında videolarının silinmesi gelmektedir. Bu durumun sebepleri arasında arasında, YouTube’un videoları asılsız ihbarlar sebebiyle yanlışlıkla silmesi ön plana çıkmaktadır. Videolarının silinmesi tüm içerik üreticileri için oldukça keyifsiz bir durumdur. Çünkü itiraz süreci de üretim süreci kadar meşakkatlidir ve kanala zarar vermektedir. YouTube, yeni yayınladığı topluluk yönergeleri raporunda buna sebep olan etkenleri analitik verilerle birlikte ilk kez paylaşıma sundu. Son üç ay içerisinde YouTube’a yüklendikten sonra silinen videolar için yapılan 110.000’e yakın itirazın neticesinde, bu sayının üçte birine yakın video tekrar yüklendi.
YouTube resmi verilerine göre, Ekim 2019 ile Aralık 2019 tarihleri arasında, platformdan 5 milyondan fazla video kaldırıldı. Kaldırılan videoların yaklaşık olarak yüzde 22’si için itiraz talebi oluşturuldu ve 23 bin video tekrar yayına alındı. İşin ilginç yanı, bu videoların büyük bir çoğunluğu herhangi bir kullanıcı denetimi olmaksızın otomatik olarak kaldırıldı. Aynı rapora göre 2 milyondan fazla kanal da spam olduğu gerekçesiyle silindi.
Oranlar şöyle; kaldırılan videoların yüzde 50’sinden fazlası aldatıcı nitelikte veya spam olduğu için, yüzde 15’i çocuk güvenliği için, yüzde 13’ü de çıplaklık veya müstehcenlik barındığı için kaldırıldı. Nefret söylemi ve küfür içeren içerikler ise yüzde 2,9 gibi bir orana sahip. Ayrıca siber zorbalık ve taciz nedeniyle 33.000’e yakın video da YouTube’dan silindi. Geçen sene büyük bir tartışma yaratan konuların başında gelen içerik üreticilerini birbirlerine karşı koruyan ‘’yayıncılar arası taciz ve siber zorbalık politikası’’ da bu bağlamda güncellendi. Ancak YouTube, her ne kadar çeşitli analitik verileri paylaşmış olsa da, bu içeriklerin ve kanalların kaçının telif hakkı ihlali nedeniyle silindiğini açıklamadı.
Ayrıca YouTube sözcüsü; ‘’Ekibimiz, politikamızı doğru ve tutarlı şekilde uygulamaya odaklanıyor. Biz, içerik üreticilerimizin haklarını gözeterek onlara itiraz edebilmelerini sağlayacak şeffaf bir süreç sağlıyoruz.’’ açıklamasında bulundu. YouTube yayınladığı raporla birlikte 2020 yılında eklenecek yeni veriler ışığında bu sürecin daha da yararlı olmasını umuyor.
Wediacorp olarak; YouTube’un yaptığı tüm iyileştirmelere rağmen, platforma içerik ekleyen her kişi ve kurumun, mağduriyet yaşamamak adına, YouTube politikalarını titizlikle incelemesini ve içerik stratejilerini bu yönde belirlemesini öneriyoruz.
Yorumla